Bal Dudak Bebekler

İki klişe cümleyle başlayalım. İlki; "Güzellik görecelidir." İkincisi de; "Mühim olan dış değil, iç güzelliğidir." Peh peh... Kimdi şimdi hatırlamıyorum, bu ikinci cümleye yanıtı şöyle olmuştu: " Eeee, canım, şimdi doğruyu söylemek lazım, ruhlar aleminde de yaşamıyoruz, hangi iç güzelliğinden bahsediyorsunuz:"

Bu uyduruk girizgahtan sonra, asıl demek istediğim, günümüz güzellik anlayışının cilt, saç ve vücut bakımının yanında artık giderek ucuzlayan ve hızla kalitesizleşen estetik operasyonlarını da kapsıyor oluşu. Tv ekranlarına fazla değil 10 dakika takılırsanız, ne demek istediğimi daha iyi anlarsınız. Ablaların kaşlarının biri Şam'da diğeri Halep'te, burunları diyeceğim ama pek çoğunda burun yok maalesef, iki küçük delik var yalnızca, göğüsler patlamaya hazır balon ve son olarak dudaklar ise köklerinin Arap kavimlerine dayandığına yemin edecek cinsten.

Efendim işte ben karşı değilim, vakti gelince yapılmalı anlayışı bana ters. Şöyle ki, toplum içerisine çıkılmasına engel olacak kadar büyük izler, yaralar, kaza geçmişi, kısacası keyfin değil tıbbın gerekli gördüğü he rşeye varım. Ancak, sırf aynada hoşumuza gitmiyor diye, sağlıklı bir canı acıtmak, bıçak altına yatmak, günlerce hastanelerde sürünmek bence yanlış. Bu yoldaki arkadaşlara da Allah selamet versin diyorum. Ben dünyada tekim ve bu hep öyle kalacak mantığı yerleşmediği sürece, daha çoook birbirinin tıpkısının aynısı ablalar görürüz. Bir fıkra geldi şimdi aklıma. Temel Çin'de fotoğrafçı dükkanı açmış ve köşeyi dönmüş. İşin sırrını soranlara şu cevabı vermiş: "Uşağum, bi tane vesikaluk çektim, her gelene çoğaltup çoğaltup satiyrum, herkes birbirunin aynı burda da."

Resimlere baktıysanız, dudakları da gördünüz demektir. Ben bal dudak başlığını çok yakıştırdım onlara. Bırakalım böyle kocaman dudaklar sadece oyuncaklarda kalsın, hem daha doğal duruyor hem de bakan insanda sempati uyandırıyor.
Link