15 Ocak 2012 Pazar

Alışveriş için Eminönü

Piyasanın nabzının attığı yerlerden biri olan Eminönü civarı, aklımıza gelemeyecek çeşitlilikte ürünü hem bir arada görüp hem de daha ucuza satın alabileceğimiz bir ortam sunuyor. Meşhur tarihi dokunun içinde kalabalığa karışıp, daracık sokak ve hanları gezerek, bambaşka bir aleme dalmışcasına o büyülü ortamda gezebilirsiniz.

 Alışveriş yapmak için ilk kez Eminönü’ne gidecekseniz öncelikle bir kaç detaya dikkat etmek gerekiyor. Sabah saatlerinde orada olacak şekilde ve mümkünse hafta içi (zaten Pazar günü çoğu dükkan kapalıdır)bir günde gitmenizi tavsiye ederim. Özellikle rahat bir ayakkabı ve rahat kıyafetler tercih edilmeli çünkü ürün, bölge ve fiyat çeşitliliği size oldukça yol yürüttürecektir. En önemli detay ise, Eminönü’nde satılan her şey ucuzdur mantığını güdüp sakın ilk gördüğünüzü satın almayın. Sık sık fiyat sorun, ana sokak kenarlarındaki dükkanları da inceleyin ama daha ziyade arka sokaklardaki daracık hanlardaki daracık dükkanlarda çok daha ucuzunu bulabileceğinizi de unutmayın. Kaliteli ve tam da istediğiniz bir ürünü  herhangi bir hanın en alt katının en ücra köşesindeki bir dükkanda bulma olasılığınız her zaman vardır. Gezin, dolaşın ve keşfedin.

Kredi kartı kullanabileceğiniz dükkan sayısı az olduğu için yanınızda nakit paranız olsun. Bir üründen 1 tane almakla 10 tane almak arasında neredeyse yarı yarıya fiyat farkı vardır. Gerçi bu sayı ürünün cinsine göre değişir ama siz yine de hep sorun ve toplu  alımları tercih edin.  Hobi malzemeleri almak ve çoğunlukla da sırf o atmosferi yaşamak için gitmekten keyif aldığım bu bölgeyi bu kez hep birlikte gezelim mi?
eminönü alışveriş rehberi
Turumuza tarihi Mısır Çarşısının ana kapısından girerek başlıyoruz. Kubbeli yüksek tavanların altında öbek öbek akan  insan seli, yoğun baharat kokusu, dükkan önlerine taşmış tezgahlar ve göz alıcı renkler karşılıyor bizi. Tarihe tanıklık etmiş bu göz alıcı mekanın içinde ilerlerken her bir taraftan yükselen o yoğun sesi bile duymaz hale gelip pür dikkat  etrafı izlemeye başlıyoruz. Bakmak ve görmek için zaman çok hızlı akıyor  gibi bir hisse kapılıyor insan.

Direk ilerlediğimizde en sonda Sultanhamam'a uzanan Ketenciler kapısını görüyoruz. Hemen sağ tarafımıza meşhur Malatya pazarı var. Malatya pazarı tarafından her yıl düzenlenen aşure ikram gününe denk geliyoruz. Fotoğraf çeksem mi çekmesem mi acaba diye düşünürken bir görevli  gelip bir kase aşure ikram ediyor. Bir elimde fotoğraf makinesi bir elimde aşure.. Tabii ki aşureyi tercih ediyorum.
Ketenciler kapısından çıkmayıp sağa döndüğümüzde hasırcılar kapısından çıkış yapıyoruz. Önümüzde uzanan cadde Hasırcılar Caddesi.
Yoğun bir kahve kokusu geliyor buram buram. Sol köşedeki Kuru Kahveci Mehmet Efendi'den taze çekilmiş kahve veya kakao almadan dönmek olmaz. Önü ana baba günü, kahve alabilmek için kuyruğa girmemiz gerekiyor
Yola devam ettiğimizde hemen sağ tarafımızda 1929 yılından beri hizmet veren, mideden önce gözlere ziyafet sunan meşhur Namlı Şarküteri var.
Hasırcılar caddesinde neler satılır?
Hasırcılar caddesi mercan çıkışına kadar uzanan uzunca bir yol. Sağlı sollu sıralanan dükkanlarda
 ağırlıklı olarak, bebek-nikah-sünnet şekeri malzemeleri, kına gecesi için süsleme malzemeleri, yılbaşı süsleri, ambalaj malzemeleri, bakır eşyalar, bıçak çeşitleri, kuru yemişler, çikolatacılar, çuval ürünleri, oyuncaklar,  sepetler ve pastacılık malzemeleri gibi ürünler satılmakta. Sadece bir dükkanda da dekoratif boyama için ham ahşap obje ve seramik çeşitleri satılıyor.
Mercan yokuşuna yaklaştıkça çeşit çeşit sepet satan dükkanlar göze çarpıyor.
Eminönü alışveriş rehberi ile ilgili diğer yazılarım ;
Eminönü Alışveriş Rehberi (2)
Eminönü Alışveriş Rehberi (3)
Eminönü Alışveriş Rehberi (4)

10 yorum:

Gulsen dedi ki...

Anlatımının güzelliği kadar resimlerin kaliteside çok güzel Nalancığım, tek tek hepsini başka pencerede açıp hayranlıkla izledim. Eline diline sağlık :)

Hülya dedi ki...

Geçen yıl istanbul'a geldiğimde gezmiştim. mısır çarşısı gerçekten çok güzel çok beğenmiştim. anılarım tazelendi :)

Blogger Bolat dedi ki...

Güzel fotoğraflar için teşekkürler :)

Unknown dedi ki...

Geldiğim zaman çok kalamıyorum ve de gezemiyorum haliyle..
Milim milim gezebilmeyi öyle çok istiyorum ki..
Çok imreniyorum İstanbul'da yaşayanlara :)
Şanslısınız vesselam..:)

anne eli gibi dedi ki...

oralara gidip alışveriş yapmak hatta öylesine dolanmak bile ban hep keyif vermiştir,önümüzdeki günlerde tekrar gitmek istiyorum..
fotolarda harika olmuş gitmiş kadar oldum.sevgiler..

neslinin atölyesi dedi ki...

muhteşem bir anlatım muhteşem bir yorum, sanki beni anlatmışsın, en ufak bir iplik lazım olsa, atlayıp trene soluğu orda alıyorum. Küçük kızım çiçek pazarını gezmeye bayılıyor. ben de malzemecileri gezmeye bayılıyorum. her gittiğimde cebimde sadece yol paramla kala kalıyorum bu da kötü yanı sanırım. :) ama çok beğendim yazınızı ve fotoğraflarınızı sizi tebrik ediyorum. harikaaa

Nalan Ünal dedi ki...

Gülsencim, sağol canım benim. Şu soğuk hava durumu biraz geçsin, yeni bir alışveriş rotası belirleyip birlikte gideriz inşallah.

Hülya hanım, anıları tazeleyebildiysem ne mutlu bana. Yorumunuz için teşekkür ederim. Tekrar geçmiş olsun bu arada.

Bolat bey, teşekkür ederim.

Sevgili Zel, şu milim milim gezme tabiri işte tam da Eminönü civarı için çok uygun. Aynen öyle gezilmeli ama hiç bir zaman vakit yetmiyor buna. Çok teşekkür ederim yorumunuz için.

Sevgili anne eli gibi, çok teşekkür ederim yorumunuz için.

Sevgili neslininatölyesi, pek bir benzeşiyoruz:) Çoğu zaman bir tek malzemeyi bahane edip oralara gittiğim oluyor. Bahane ettiğim malzeme dışında bir sürü işime yaramayacak malzemeleri alıp dönmüşlüğüm de çoktur. Güzel ve destekleyici yorumunuz için çok teşekkürler.

Nihal Erpeden dedi ki...

Çok teşekkürler Nalan Hanım. Bunca zamandır giderim, böyle güzel gezi yapmamıştım. Facebookda paylaşacağım. Sevgiler.

Nalan Ünal dedi ki...

Nihal hanım, güzel yorumunuz için ben teşekkür ederim :)

Gulsen dedi ki...

"Alışveriş rotası, Nalan, ben ve İstanbul"
kayıtlara geçti bu durum :)))